Kreş Tartışmaları Çalışan Anneleri Vuruyor
Bir il milletvekili, devam eden kreş tartışmalarına sert bir uyarıda bulundu. "Çocukların geleceği siyasi çekişmelerin kurbanı olmamalı" diyen vekil, özellikle çalışan annelerin bu durumdan en çok etkilendiğini vurguladı. İki büyük partinin arasındaki tartışmanın odağında kreşlerin ve anaokullarının kurulması ve yetkisi yer alıyor. Vekil, bu belirsizliğin ve siyasi çekişmenin sorunun çözümünü engellediğini ve çalışan anneleri mağdur ettiğini belirtti. Anayasa Mahkemesi kararları ve seçim vaatlerinin de tartışmayı daha da karmaşık hale getirdiği ifade edildi. Durumun yalnızca anneleri değil, çocukların geleceğini de olumsuz etkilediğine dikkat çekildi. Uzun süren tartışmaların sonucunda okul öncesi eğitimin hala zorunlu olmaması gerçeği de göz ardı edildi.
Hükümetin Tutumu ve Bürokrasinin Rolü
Milletvekiline göre, AK Parti hükümetinin sürekli olarak kastetmediklerini açıklamak zorunda kalması, iş bilmez ve işgüzar bürokratların varlığına işaret ediyor. Tartışmaların gölgesinde, okul öncesi eğitimin zorunlu olmaması ve Türkiye'nin bu konuda OECD ülkelerinin gerisinde kalması gibi önemli sorunlar gözden kaçırılıyor. Milli Eğitim Bakanlığı'nın, kreş ve anaokulu arasındaki belirsizliği gidermesi ve durumu şeffaf bir şekilde düzenlemesi gerekiyor. Önerilen çözüm, tüm kreş türlerini (Diyanet, belediyeler, özel kurumlar) kapsayan, kayıt yaşını 60 ayla sınırlayan ve okul öncesi eğitimi zorunlu kılan bir düzenleme. Geçtiğimiz yıl yayınlanan Tasarruf Tedbirleri Genelgesi'ndeki kreş yapımını yasaklayan maddenin de bu belirsizliği artırdığı ifade ediliyor. Genelgenin kapsamının yeterince açık olmaması ve ilgili kurumların açıklamalarının kafa karışıklığına yol açtığı belirtildi.
Çözüm Önerisi ve Sonuç
Milletvekili, tüm tarafları, çalışan annelerin ve çocukların geleceğini göz önünde bulundurarak bu tartışmayı sonlandırmaları için çağrıda bulundu. Gelecek Partisi olarak, nüfus artışını teşvik eden politikaları ve kadınların işgücüne katılımını artıran politikaları desteklediklerini vurguladı. Bu iki amacı birleştiren en önemli noktanın kreş hizmetleri olduğuna dikkat çekildi. Sorunun çözümü için, tüm kreş türlerini kapsayan, kayıt yaşını net bir şekilde belirleyen ve okul öncesi eğitimi zorunlu kılan bir yasal düzenlemeye ihtiyaç duyulduğu belirtildi. Ayrıca, bürokratik engellerin ortadan kaldırılması ve şeffaf bir sürecin oluşturulması gerekiyor. Bu sayede, hem çalışan anneler hem de çocuklar bu belirsizlikten ve siyasi çekişmelerden olumsuz etkilenmemiş olacak. Tartışmanın devam etmesi durumunda, ülkenin çocukların eğitimi konusunda geri kalmaya devam edeceği ve çalışan annelerin yaşamlarının daha da zorlaşacağı vurgulandı.