Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) yaptığı konuşmada, TÜBİTAK'ın reddettiği ancak yurt dışında büyük ödüller kazanan projelerin sayısını artırdığını vurguladı. Ün, TÜBİTAK'ın mevcut yönetim yapısının ve bağış sisteminin şeffaflığı ve bilimsel tarafsızlığı tehdit ettiğini savundu. Meclise sunulan kanun teklifinde, Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen maddelerin benzer hükümlerle yeniden düzenlenmesinin kabul edilemez olduğunu dile getirdi. Ün, TÜBİTAK'ın karar alma süreçlerinin daha şeffaf ve bilimsel kriterlere dayalı olması gerektiğini, başarılı projelerin haksız yere reddedilmemesi için düzenlemelerin acilen yapılması gerektiğini belirtti. Ayrıca, bu durumun Türkiye'nin bilimsel gelişmesine ve uluslararası alanda rekabet gücüne büyük zarar verdiğini ifade etti. Bu konunun sadece bilim insanlarını değil, ülkenin geleceğini de ilgilendirdiğini vurguladı.

TÜBİTAK Redleri ve Uluslararası Başarılar

Milletvekili Ün, TÜBİTAK tarafından reddedilen, ancak uluslararası alanda büyük başarılar kazanan projeleri örneklerle açıkladı. Göktuğ Altıparmak ve Seda Erol'un geliştirdiği, üst solunum yolu enfeksiyonlarını azaltmayı hedefleyen doğal yağ bazlı ürünün araştırması, TÜBİTAK tarafından reddedilmesine rağmen Harvard Üniversitesi tarafından kabul edildi. Mehmet Can Dursun ve İrfan Boztepe'nin atık deniz kabuklarından ürettikleri yara bandı projesi de TÜBİTAK tarafından reddedildikten sonra ABD'de düzenlenen liseler arası Genius Olimpiyatları'nda birincilik ödülü kazandı ve New York Üniversitesinden burs aldı. Emir Akdaşçi ve Ege Özlem'in çevre dostu çimento projesi ise Harvard Üniversitesi, Montreal Üniversitesi ve Toronto Üniversitelerinden davet aldı. TÜBİTAK'ın reddettiği bir başka proje olan İlayda Şamlıgil'in sıvılardaki su oranını ölçen sistemi ise Polonya'da düzenlenen bir yarışmada birinci oldu, Cornell Üniversitesinden davet aldı, NASA'nın Mars roketleri projesine seçildi ve Forbes Dergisi'nin "Dünyayı değiştirebilir" listesinde yer aldı. Bu örnekler, TÜBİTAK'ın değerlendirme süreçlerinde iyileştirmelere ihtiyaç olduğunu açıkça göstermektedir.

1 Milyon Yazılımcı Projesinin Sonuçları

Ün, 3 yılda 1 milyon yazılımcı yetiştirmeyi hedefleyen projenin sonuçlarının hala belirsiz olduğunu ve bu projenin yazılım sektöründeki beklentileri karşılamadığını belirtti. Milyonlarca yazılımcı yetiştirilmesi hedeflenen projenin, yazılım sektöründe beklenen gelişmeyi sağlamadığını ve sektörde beklenmedik bir daralmaya neden olduğunu savundu. Ün, bu projenin başarısızlığının, gelecekteki benzer projelerin planlanmasında dikkate alınması gereken önemli bir ders olduğunu belirtti. Türkiye'nin yazılım sektöründe küresel pazar payının düşük olduğunu ve bu durumun ülke ekonomisi için büyük bir kayıp olduğunu vurguladı. Ün, yazılım sektörünün gelişimi için daha gerçekçi hedefler belirlenmesi, sektörün ihtiyaçlarının doğru analiz edilmesi ve başarılı yazılımcıların ülkede tutulması için daha etkili politikalar geliştirilmesi gerektiğini savundu. Bu hedefe ulaşmak için gereken kaynakların doğru şekilde kullanılması ve sektör profesyonelleriyle işbirliği yapılması büyük önem taşımaktadır.

TÜBİTAK'ın Geleceği

Milletvekili Ün, TÜBİTAK'ın geleceği hakkında endişelerini dile getirdi ve kurumun daha şeffaf ve objektif bir değerlendirme sistemiyle çalışması gerektiğini vurguladı. Bu durumun, Türkiye'nin bilimsel ve teknolojik gelişimi için hayati önem taşıdığını belirtti. Kurumun, yurt dışındaki başarılı bilim insanlarını ve projeleri desteklemek için daha aktif rol alması gerektiğini savundu. Ayrıca, Türkiye'nin bilimsel alanlarda uluslararası arenada daha görünür olması için TÜBİTAK'ın düzenleyici ve teşvik edici politikaları gözden geçirmesi ve daha kapsayıcı ve şeffaf bir sistem geliştirmesi önerisinde bulundu. Bu iyileştirmelerle, TÜBİTAK'ın bilim dünyasına daha büyük katkı sağlayabileceğini ve Türkiye'nin bilim ve teknoloji alanında daha hızlı bir şekilde ilerlemesine yardımcı olabileceğini söyledi.